Cumhuriyetimizin 100. yılı ve Türkiye Yüzyılı doğrultusunda düzenlenen "Vatan ve Kahramanlık Buluşmaları" isimli program, önemli bir etkinlik olarak Erzurum'da gerçekleşti. Bu programda, değerli Azerbaycanlı gazeteci Gülsüm Adilqızı, "Şehitsiz Vatan Olmaz" isimli kitabını tanıtarak, şehitlik kavramının önemine dikkat çekti. Özellikle vatan için can verenlerin anısına saygının, toplumların tarihinde vazgeçilmez bir yere sahip olduğu vurgulandı.
Prof. Dr. Kerem Karabulut, kitabın önsözünü yazarken, şehit kavramının İslam dini ve coğrafyası açısından taşıdığı büyük anlamı dile getirdi. Yüzlerce yıllık tarihi boyunca Türk ve Azerbaycan toplumları, din, vatan ve millet uğruna sayısız fedakarlıklar yapmış, onlarca kahraman yetiştirmiştir. Karabulut'un ifadesiyle, "Bir toplumun şehidi yoksa vatanı ve dini olmaz." Bu cümle, bir toplumun varoluş mücadelesinin ne denli kritik olduğunu açık bir şekilde gösteriyor. Etkinlikte, gazilerle gerçekleştirilen soru-cevap kısmı ise oldukça ilgi çekici geçti. Gaziler, yaşadıkları zorlukları ve vatan sevgisinin onları nasıl motive ettiğini katılımcılara aktardı. Özellikle genç zihinlerin, bu tür etkinliklerde sorular sorması, merak duygusunu ve tarih bilincini artırma açısından büyük bir öneme sahip. Gazilerin verdikleri yanıtlar, birer hikaye gibi dinlendi ve dinleyicileri derinden etkiledi. "Şehitsiz Vatan Olmaz" isimli kitap, sadece bir eser olmanın ötesinde, tarihimizin derinliklerinden gelen bir mesaj taşımaktadır. Kitap, şehitlerin anısını yaşatma, vatan ve millet sevgisini aşılamak için bir köprü olarak işlev görmektedir. Çünkü tarihimiz, kahramanlıklarla dolu ve bu kahramanlıkların her biri, toplumun geleceği açısından büyük bir ders niteliği taşımaktadır. Azerbaycan ve Türkiye arasındaki kardeşlik bağı, ortak tarih ve kültür açısından önemli bir yere sahiptir. İki ülke, altı yüz yıl boyunca birbirine destek olmuş, düşmanlara karşı birlikte mücadele etmenin örneklerini sergilemiştir. Dolayısıyla "Bir millet, iki devlet" anlayışı, sadece bir slogan değil, yaşam pratiğimizin temel taşlarından biridir. Bu bağlamda, etkinliklerde yer alan gençlerin, bu tür değerleri içselleştirmesi büyük önem arz etmektedir. Sonuç olarak, "Vatan ve Kahramanlık Buluşmaları" gibi programlar, tarihi hazineyi gelecek nesillere aktaracak bir araç niteliğindedir. Her bir katılımcının, vatan sevgisi ve kahramanlık anlayışını pekiştirmesi, geleceğin temellerini sağlam atması adına kritik bir öneme sahiptir. Tarihimizden ders alarak, geleceğe umutla ve kararlılıkla ilerlemek, hepimizin ortak sorumluluğudur.
Yorumlar